Nedense bazı siyasilerde bu hastalık haline gelmiştir. Bir yere mi gidecek, en az yarım saat bekletir, programını bir türlü tutturamaz..
Bir randevu mu verdi, ziyarete gittiyseniz yandınız zaten.. Zamanında gidersin 'özel kalemde' takılır kalırsın...
Beklerken şu sözü sıklıkla duyarsınız; 'İçerde bir konuğu var da uzadı, az bekleteceğiz'
Size ziyarete mi gelecek, "ah o danışmanları yok mu" ezilir büzülür sizi her aramasında..
'Sayın ....... biraz gecikecek'..
Hoop yarım saat at ileriye.. Çünkü genellikle siyasilerin birazı, zaman ölçüsü olarak ele alınırsa en az yarım saattir, aşağı değildir..
Gerçi bizim çok böyle sorunlarımız çok olmuyor. Çünkü ben kendi adıma prensip olarak, artı eksi 15 dakikayı hiç sorun etmem.
Çok acil işler çıkabilir, anlayış gösteririm. Ama mazeretsiz süre geçerse de beklemem... Büro dışındaki işlere yönelirim. Ama bunu da karşı tarafa iletirim..
Ziyarete çok sık gitmediğim için 'özel kalemde bekleme gibi bir sorunum da olmuyor çok şükür'..
Bu anlattıklarım kapalı alanlar içindeki randevular için..
Hele bir de dışarıda siyasilerin katılacağı açılış varsa yandın. Nedendir bilinmez bazı siyasiler zamanında asla gidemez..
'Onların hep acil işleri vardır. Bir yere takılmışlardır'..
Sorun bununla da kalsa iyi.
Biz de hastalıktır, bir siyasi gelecekse, yollar kesilir dakikalar önce. Trafik gözün alabildiğince uzar ama, gözün göremediği uzaklıktaki siyasinin aracı için 'yollar kesilir'..
Polisin eli havada, durdurmuş araçları.. Ne yukarıdan aşağı, ne aşağıdan yukarıya araç geçişine izin vermez.. O el havada asılı durur adeta..
Düdükler az burnunu çıkarana çalınır ama 'ortalıkta ne gelen ne de giden araç vardır'..
Böyle olunca, çok gülüyorum aslında. Biz burada böyleysek, daha ilerdeki vatandaşın durumu nicedir diyorum..
Çünkü o da benimle birlikte bekletiliyor, adım gibi eminim buna..
Hadi bunu da geçtik. Daha vahimi var.. siyasilerin geç gelmesi nedeniyle yaşanan trafik 'kesintisi', bir de şehir içinde yaşanırsa, ortalık felç olur adeta..
Hele bir açılış olacakta, siyasiler gelecekse, kıyamet kopar..
Oraya tek araç giremez. Park etmiş olanlar kaldırılır; yolun başında ve sonunda 'bir istikameti gösteren ve nereye gidersen git, buraya gelme de dercesine" birer polis memuru..
Bir dakika işim var desen giremezsin. Çünkü siyasi gelecek..
Sonuç o açılıştan haberi olmayan vatandaş, 13.30'da yapılacak olan açılışa 14.30'da gelen siyasi yüzünden yaklaşık öncesini de hesaplarsak 2 saat eziyet çeker..
Bizdeki bu yol kapama ve araçları durdurma olayı Ankara'da olsa, inanın kent kilitlenir. Her yer siyasetçi dolu. Bırakın siyasetçiyi Türkiye'yi yöneten bütün büyük muhteremler orada..
Ama orada olmuyor işte.. Kornalar ardı ardına çalıyor. Sıra Samsun'a gelince, belediye başkanı kurdele kesecek, açılış yapacak bekleyeceksin, kardeşim oluyor..
Oluyor mu oluyor. Şık oluyor mu olmuyor...
Bazı belediye başkanları ve siyasiler buna dikkat etmeli. Geç gelecekse, geleceği saati tam olarak söyleyip, trafikteki araçlara nefes aldırmalı..
Buu arada dikkat edin siyasiler dedim. Bu konuda örnek davrananlar da yok değil... Herkes örnek olarak ta Samsun Valisi Hüseyin Aksoy'u gösteriyor..
Her zaman gelmesi gereken yere randevu saatinden 5 dakika önce geliyor...
Bu iyi bir örnek.. Ama ne yazık ki; dün olduğu gibi kötü örnekler de mevcut.
Dün vatandaşlar Ziya Gökalp Caddesi'nde yaşanan bir açılış öncesinde yaşadıklarını anlattı. Uzun zamandır yazmayı düşündüğüm bu konuyu hatırlattı..
İsim vermeye gerek yok.. Herkes kendini bilir. Kim nereye geç kalmışsa..
Bilin ki; o yollar vatandaşın kullanımı içindir.
Ve herkesin zamanı da sizin ki kadar kıymetlidir..